.

.
özlediğin, gidip göremediğindir;
ama, gidip görmek istediğin
özlem, gidip görememendir;
ama gidip görmek istemen
özlediğin, gidip görmek istediğin
ama gidip göremediğin
özlem, gidip görmek istemen
ama, gidememen, görememen; gene de, istemen

Oruç Aruoba

ILIPINAR'DAN KOZBEYLİ'YE

Foça'da büyüleyici bir sabah


Foça'ya soğuk bir kış günü tam altı yıl önce taşınmıştık. O dönem, Ankara'dan Foça'ya taşınma fikri epeyce kafamın içinde gezinmişti.Sonra birgün eşyalar kamyona yüklenerek Foça yolunu tuttuk.Taşınmamızın altıncı yıl dönümünde burada hiç yapmadığım birşeyi yaptım ...Varlığından yeni haberdar olduğum yürüyüş grubuna katılarak Ilıpınar'dan Kozbeyli Köyüne yürüdüm. Buraya geldiğimiz gün ne kadar soğuksa bugün hava tam tersiydi. Adeta bahar habercisiydi.Uzun zamandır hissetmediğim kadar kendimi iyi hissettim. Bir gece önce gitmek konusunda oldukça karasızdım.Sabah yatağımdan kendimi kazıyarak sokağa fırladım. Deniz kenarına indiğimde büyülü bir manzara beni kucakladı. Denizin rengi,bulutlar, suya yansımış tüm görüntüler sanki ince bir sis tabakasının ardından bana ulaşıyordu.Güne böyle başlamak gel-git yaşayan ruh halime çok iyi geldi.

Küçük ve uyumlu bir grupdu. Ilıpınar köy kahvesinin önünde yürüyüş hatırası



Ilıpınar köy kahvesinde çaylarımızı yudumladıktan sonra yola koyulduk.Hedefimiz Kozbeyli köyüne ulaşmaktı.Çok hızlı olmayan bir tempoda yürüyerek içinde bulunduğum güzelliği daha çok hissetmek istiyordum. Bunun için biraz gıcırdayan ruh halimi de gevşetmem gerekiyordu. Kendime terapi yapmak için buradan daha güzel bir yer olamazdı.Dönüşte kendimi oldukça iyi hissediyordum.

Ilıpınar'dan Kozbeyli Köyüne yaklaşık iki saatte yürüdük.Kozbeyli'deki durağımız yine bir köy kahvesiydi. Aslında bu kahveler çok ilkel gözükmesine rağmen bilinen köy kahvesinden oldukça uzak... Her yerdeki yürüyüşçüler rotaları üzerindeki köy kahvelerini uğrak yerleri yaparak farklı bir köy kahvesi anlayışının yerleşmesine neden oldu. Artık bu kahvelerde kadınları erkeklerle beraber oturması sıradanlaştı. Yıllar önce Çetin Altan " Ne zaman köy kahvelerinde kadınlar erkeklerle birlikte oturur, bu, köylere medeniyetin geldiğinin göstergesi olabilir" demişti. Artık kadınlar köy kahvesine giriyor ama elbette Çetin Altan'ın söylemek istediği bu değildi.

Ateşin dayanılmaz hafifliği... Ateş üzerinde kızartılmış sucuğun ve yanındaki bir bardak çayın keyfini başka ne verir ki...


Keyfin katlandığı, sohbetin koyulaştığı saatler.."İyiyim" "İyisin" "İyiyiz" Dileğim bu iyilik halinin uzun süreli olması..



Çiçeklenmemiş hali ile bile çok etkileyici idi.



Yolumuzun sonuna gelmiş yaklaşık on kilometre yürümüştük.Arkasının gelmesi dileği ile diyelim..

13.Şubat.2011

Hiç yorum yok: